İnsan, var olduğu günden bugüne ve gelecekte de öğrenme dürtüsü asla bitmeyecek bir canlı. Öğrenme öylesine gizemli bir dürtü ki, yaşadığı dünyayı, çevreyi, karşı cinsi, nesneleri, nesnelerin birbiri ile olan ilişkisini ve nihayetinde kendini keşfetme yolculuğu. Bu yolculuk doğal bir dürtü ile geliştiği için insan anlam arayışından asla vazgeçmeyecek. İlkel insanlar avlandıklarında bunu nasıl yaptıklarını bir ritüel ile durumu dramatize ederek yani oyunlaştırarak karşı tarafa anlatırdı. Bu da yetmezmiş gibi bunu taş duvarlara kazırdı. O dönemde de biri çıkıp anlatıyor, diğerleri dinliyordu. Yani klasik anlatım tarzı aslında hiç değişmedi sadece şekil değiştirdi. Bugün insanlar yine yeni bir şeyler öğrenebilmek için sınıf adı verilen disipline edilmiş ve belirli bir oturma düzeni ile toplanıyor ve bilgi aktarıcı dinliyorlar. Tek bir bilgi aktarıcı onlarca kişiye sunum yapıyor bu aynı ilkel insanların aktarım sürecine benziyor.
Şimdi ise, içeriğin aktarımı yerini ilgi çekici teknolojilere bırakmaya başladı. Bunların içinde en ilgi çekici olanı şüphesiz Augmented Reality yani Artırılmış Gerçeklik. Bu teknoloji sınırsız kullanım alanı ve sektör kısıtlaması olmadan her alanda yaratıcı içerikleri alışılmışın dışında aktarımı ile bambaşka. Günümüzde içerikler birçok teknoloji uygulaması ile telefon, tablet ya da bilgisayarlar aracılığı ile sunulabiliyor. Zaman ve mekan bağımsız uygulamalar ise en fazla ilgi gören çalışmalar oluyor. Bunlara en iyi örneklerden biri Türkiye’nin iş dünyası alanında Artırılmış Gerçeklik ile oluşturulmuş ilk ve tek satış kitabı ‘’Değer Odaklı Satış’’ AR teknolojisini kitap okuma üzerine geliştiren ve milli içerik sağlayan yepyeni bir yaklaşım. AR’ın en önemli yanı sadece teknolojik bir yenilik olması değil, kullanıldığı alanı dönüştürmesidir.
Okuma deneyimini dönüştürdüğü gibi… Her sayfasında yazarın canlandığı ve okuyucusu ile etkileşimde bulunduğu, kendine ait özel mobil uygulaması olan ve artırılmış okuma deneyimi sunan bir kitap düşünün! On binlerce okuru ile sürekli etkileşimde olabilen, 100 farklı dil ile bir anda globalleşebilen, okuyucu davranışına göre kişiselleştirilebilen, yeni bir yaklaşım ya da içerik oluştuğunda push notification ile aynı anda tüm okuyucularına kitabın ilgili sayfasında yeni bir içerik eklendi diye bildirim yapabilen, iris tarayıcı özelliği ile hangi sayfaya, ne zaman ve ne kadar sürede bakıldı şeklinde raporlayabilen çok özel bir kitap. Tek bir kitap, hiç eskimeyen ve sürekli güncellenen bir içerik…
AR (Artırılmış Gerçeklik) böylesine devrim niteliğinde bir teknoloji iken hemen yakın zamanda MR (Mixed Reality) Karma Geçeklik teknolojisi üzerinde ciddi ve hızlı çalışmalar var. Karma Gerçeklik ile yüksek etkileşimli bir döneme geçiliyor ve bu geleceğin teknolojileri şu an hali hazırda kullanılıyor.
VR, AR, AV, MR bu kısaltmalara şimdiden alışık olsak iyi olacak. 2020 yılında bu teknolojiler 5 kat artacak ve 200 Milyar Dolar’dan fazla pazar payına ulaşacak. Bu yıkıcı etki birçok şeyi değiştirecek bu nedenle içeriğin geleceği de değişecek ve şimdiden bu değişim başladı.
5G’nin hayatımıza girmesi ile hologram gibi ileri seviye teknolojiler, bir süre sonra herkesin ulaşabildiği ve kullanabildiği gerçek zamanlı ve sıradan bir mobil uygulama halini alacak ve o zaman ne eğitim, ne kitaplar ne de diğer bir çok sektör uygulamaları bildiğimiz şekilde kalacak, her şey baştan aşağıya dönüşecek. Carl Minardo, hologram teknolojisini bambaşka şekilde kullandı ve cenaze törenlerine hologram teknolojisi ile katılabiliyorsunuz. Şimdilik hatırı sayılır bir bedel ödeyerek cenaze töreninde 10 dakikaya kadar görünmek, baş sağlığı dilemek ya da bir veda konuşması yapmak mümkün. Bilimsel olarak 3 boyutlu şekiller beyne en gerçekçi gelen görüntüler olduğu için hologram teknolojisi gerçek zamanlı orada olduğunuzu diğer insanlara hissettirebiliyor.
Gelecek ve içeriğin teknoloji ile anlamlandırılması ve değişmesi mümkün ve başladı.
Siz hazır mısınız?
Bu makalem Yüksek Teknoloji Dergisi Temmuz sayısında yayınlanmıştır.